Elektrolitler, vücudunuzdaki birçok temel
işleyişin önemli bir parçasıdır. Sinir uyarılarının iletilmesinde, kasların
kasılmasında, vücudunuzun susuz kalmasının önlenmesinde ve asit-baz ya da pH
seviyelerinizi düzenlemede rol oynar.
Vücudunuzun gerektiği gibi çalışmasını sağlamak için beslenmenizde yeterli miktarda elektrolit almanız gerekir.
Pek çok kişi elektrolit kavramını duymuş olsa da tam olarak ne işe yardığını anlamakta güçlük yaşamaktadır. Bu nedenle bu yazımızda elektrolit nedir, ne işe yarar, elektrolit eksikliği ya da fazlalığının etkileri, nedenleri, belirtileri ve elektrolit içeren besinler gibi konuları ele alacağız.
Beslenmede kullanılan elektrolit kavramı; kanınızda, terinizde ve idrarınızda bulunan temel mineralleri ifade eder. Yani elektrolitler, elektrik yükü taşıyan minerallerdir.
Bu mineraller bir sıvı içinde çözündüğünde, elektrolitler yani metabolik süreçlerde kullanılan pozitif veya negatif iyonlar oluşur.
Vücudunuzda bulunan elektrolitler şunlardır:
Örneğin, bir kasın kasılması için kalsiyum, sodyum ve potasyum gerekir. Bu maddeler dengesizleştiği zaman, kas güçsüzlüğüne veya aşırı kasılmaya yol açabilir.
Elektrolit eksikliği/yüksekliği ya da dengesizliği sağlığınız üzerinde zararlı etkiler yaratabilir ve nadir durumlarda ölümcül olabilir.
Elektrolit dengesizlikleri genellikle aşırı ısı, kusma veya ishalin neden olduğu dehidrasyon nedeniyle oluşur. Bu nedenle, kaybolan sıvıyı yerine koymak özellikle sıcak havalarda ve hasta olunduğunda önemlidir.
Böbrek hastalığı, yeme bozuklukları ve ciddi yanıklar gibi yaralanmalar da dahil olmak üzere bazı hastalıklar da elektrolit dengesizliklerine neden olabilir.
Böbrekler ve birkaç hormon, her elektrolitin konsantrasyonunu düzenler. Bir elektrolitin seviyeleri çok yüksekse, böbrekler onu vücuttan filtreler ve farklı hormonlar seviyeleri dengelemek için harekete geçer.
Belirli bir elektrolitin konsantrasyonu vücudun düzenleyebileceğinden daha yüksek olduğunda bir sağlık sorununa neden olur.
Düşük elektrolit seviyeleri de genel sağlığı etkileyebilir. En yaygın dengesizlikler sodyum ve potasyum elektrolitlerinde yaşanır.
Bununla birlikte, daha şiddetli dengesizlikler aşağıdaki gibi belirtilere neden olabilir:
Aşağıda elektrolit sağlayan bazı gıdalar bulunmaktadır.
Sodyum: Salamura gıdalar, peynir ve sofra tuzu.
Klorür: Sofra tuzu.
Potasyum: Muz, avokado ve patates gibi meyve ve sebzeler.
Magnezyum: Yağlı tohumlar ve çekirdekler (ceviz, badem, fındık, susam vs.)
Kalsiyum: Süt ürünleri ve yeşil yapraklı sebzeler.
Bikarbonat gibi elektrolitler vücudunuzda doğal olarak üretilir, bu nedenle bunları diyetinize dahil etme konusunda endişelenmenize gerek yoktur.
Vücudunuzun gerektiği gibi çalışmasını sağlamak için beslenmenizde yeterli miktarda elektrolit almanız gerekir.
Pek çok kişi elektrolit kavramını duymuş olsa da tam olarak ne işe yardığını anlamakta güçlük yaşamaktadır. Bu nedenle bu yazımızda elektrolit nedir, ne işe yarar, elektrolit eksikliği ya da fazlalığının etkileri, nedenleri, belirtileri ve elektrolit içeren besinler gibi konuları ele alacağız.
Elektrolit Nedir?
Elektrolit, pozitif veya negatif elektrik yükü taşıyan parçacıklar bütünüdür.Beslenmede kullanılan elektrolit kavramı; kanınızda, terinizde ve idrarınızda bulunan temel mineralleri ifade eder. Yani elektrolitler, elektrik yükü taşıyan minerallerdir.
Bu mineraller bir sıvı içinde çözündüğünde, elektrolitler yani metabolik süreçlerde kullanılan pozitif veya negatif iyonlar oluşur.
Vücudunuzda bulunan elektrolitler şunlardır:
- Sodyum
- Potasyum
- Klorid
- Kalsiyum
- Magnezyum
- Fosfat
- Bikarbonat
Örneğin, bir kasın kasılması için kalsiyum, sodyum ve potasyum gerekir. Bu maddeler dengesizleştiği zaman, kas güçsüzlüğüne veya aşırı kasılmaya yol açabilir.
Elektrolit Eksikliği ya da Fazlalığının (Dengesizliği) Etkileri Nelerdir?
Bazı durumlarda, kanınızdaki elektrolit seviyeleri azalabilir ya da yükselebilir. Ve bu da bir dengesizliğe neden olabilir.Elektrolit eksikliği/yüksekliği ya da dengesizliği sağlığınız üzerinde zararlı etkiler yaratabilir ve nadir durumlarda ölümcül olabilir.
Elektrolit dengesizlikleri genellikle aşırı ısı, kusma veya ishalin neden olduğu dehidrasyon nedeniyle oluşur. Bu nedenle, kaybolan sıvıyı yerine koymak özellikle sıcak havalarda ve hasta olunduğunda önemlidir.
Böbrek hastalığı, yeme bozuklukları ve ciddi yanıklar gibi yaralanmalar da dahil olmak üzere bazı hastalıklar da elektrolit dengesizliklerine neden olabilir.
Böbrekler ve birkaç hormon, her elektrolitin konsantrasyonunu düzenler. Bir elektrolitin seviyeleri çok yüksekse, böbrekler onu vücuttan filtreler ve farklı hormonlar seviyeleri dengelemek için harekete geçer.
Belirli bir elektrolitin konsantrasyonu vücudun düzenleyebileceğinden daha yüksek olduğunda bir sağlık sorununa neden olur.
Düşük elektrolit seviyeleri de genel sağlığı etkileyebilir. En yaygın dengesizlikler sodyum ve potasyum elektrolitlerinde yaşanır.
Elektrolik Eksikliği ya da Fazlalığı Belirtileri
Hafif bir elektrolit bozukluğunuz varsa, muhtemelen herhangi bir belirti yaşamazsınız.Bununla birlikte, daha şiddetli dengesizlikler aşağıdaki gibi belirtilere neden olabilir:
- Yorgunluk
- Hızlı veya düzensiz kalp atışı
- Uyuşma ve karıncalanma
- Zihinsel karışıklık
- Kas zayıflığı ve kramp
- Baş ağrısı
- Kan basıncında değişiklikler
- Kemik bozuklukları
Elektrolit İçeren Besinler
Elektrolitlerin ana gıda kaynakları meyve ve sebzelerdir. Bununla birlikte önemli bir sodyum ve klorür kaynağı da sofra tuzudur.Aşağıda elektrolit sağlayan bazı gıdalar bulunmaktadır.
Sodyum: Salamura gıdalar, peynir ve sofra tuzu.
Klorür: Sofra tuzu.
Potasyum: Muz, avokado ve patates gibi meyve ve sebzeler.
Magnezyum: Yağlı tohumlar ve çekirdekler (ceviz, badem, fındık, susam vs.)
Kalsiyum: Süt ürünleri ve yeşil yapraklı sebzeler.
Bikarbonat gibi elektrolitler vücudunuzda doğal olarak üretilir, bu nedenle bunları diyetinize dahil etme konusunda endişelenmenize gerek yoktur.
Elektrolit Eksikliği ya da Fazlalığının Nedenleri
Elektrolit dengesizliğinin çeşitli nedenleri vardır, bunlar arasında:- Böbrek hastalığı
- Egzersiz sonrası elektrolitleri yenilememek veya nemli kalmamak
- Uzun süreli kusma veya ishal
- Kötü beslenme
- Şiddetli dehidrasyon
- Asit-baz dengesizliği veya vücuttaki asit ve alkalilerin oranı
- Konjestif kalp yetmezliği
- Kanser tedavisi
- Diüretikler gibi bazı ilaçlar
- Bulimia
- Yaşla birlikte böbrekleri zamanla daha az verimli hale gelmesi