Fenilalanin Nedir, Sağlığa Zararlı Mıdır? - FAYDALAR

Fenilalanin Nedir, Sağlığa Zararlı Mıdır?

Fenilalanin nedir?

Fenilalanin, esansiyel olarak adlandırılan ve vücut tarafından üretilemediği için beslenme yoluyla alınması şart olan 9 aminoasitten biridir. Aminoasitler proteinlerin yapı taşlarıdır ve farklı şekillerde birleşerek ve proteinleri oluşturarak vücuttaki görevlerini yerine getirirler.

Fenilalanin, pek çok hayvansal ve bitkisel kaynaklı besinin bileşiğinde bulunur. Gıdalar yoluyla alınan fenilalanin, vücutta bir başka aminoasit olan tirozine dönüştürülür. Tirozin; L-dopa, epinefirin, norepinefirin gibi beyin kimyasallarının ve tiroit hormonlarının yapımında görevlidir. Fenilalanin sayesinde üretilen norepinefirin ruh durumu üzerinde etkili bir beyin kimyasalıdır ve depresyonun önlenmesinde etkilidir. Fenilalanin eksikliği belirtileri arasında kafa karışıklığı, depresyon, enerji düşüklüğü, dikkat dağınıklığı, hafıza sorunları ve iştah azalması bulunmaktadır.

Fenilalaninin vücutta kullanılmasını sağlayan bir enzimin bazı kişilerde kalıtsal olarak eksikliği görülür ve bu durum fenilketonüri adı verilen, oldukça ender görülen metabolik bir hastalığa sebep olur. Bu durumun yaşamın ilk 3 haftası içinde tedavi edilmesi gerekir. Aksi halde beyin hasarına ve hatta zihinsel engelliliğe neden olabilir. Fenilketonüri hastalarının fenilalanin içermeyen besinler tüketmeleri ve dışarıdan tirozin takviyesi almaları gerekmektedir.
Fenilalanin kimyasal yapısı

Fenilalanin için en iyi kaynaklar arasında et, tavuk, balık, süt, yoğurt, yumurta, peynir, yağlı tohumlar ve çekirdekler( ceviz, badem, kabak çekirdeği vs.) bulunmaktadır. Özellikle kırmızı ve yeşil mercimek, kuru fasulye ile eski kaşar peyniri en çok fenilalanin içeren besinlerdir. Diyet gıdalar, içecekler ve ilaçlarda kullanılan yapay tatlandırıcılardan aspartamda da yarı yarıya fenilalanin bulunur. Örneğin bir ürün 2 mg aspartam içeriyorsa bunun 1 mg si fenilalanindir.

Aspartam ve dolayısıyla fenilalanin içeren light yiyecek ve içeceklerin fazla tüketilmesinin kaygı bozukluğuna, baş ağrısına ve yüksek tansiyona sebep olarak sağlığa zararlı olabileceği belirtilmektedir.